Oksijen (O), periyodik sistemde 2. periyot 6A grubunda yer alan 7 atom numarasına sahip bir ametal elementtir. Normal koşullarda, iki oksijen atomu birbirine bağlanarak (O2) çok soluk mavi renkte, kokusuz ve tatsız olan, dioksijen gazını oluşturur. Oksijen sözcüğü Fransızca ” oxygène (Lavoisier’ye göre asitlerin oluşumuna yol açan kimyasal gaz)” sözcüğünden gelir.
Oksijen elementi ilk kes İsveç asıllı Alman bir kimyager ve eczacı olan Carl Wilhelm Scheele tarafından 1773 yılında keşfedilmiştir. Oksijen ismi, bu elementle yaptığı deneylerle o zamanlar popüler olan korozyon ve yanma ile ilgili filojiston teorisinin gözden düşmesine sebep olan Antoine Lavoisier tarafından 1777 yılında türetilmiştir.
Oksijen Elementinin Genel özelikleri
- Erime Noktası: O2, 54,36 K / -218.79 °C
- Kaynama Noktası: 90,188 K / -182,962 °C
Oksijen elementi periyodik tabloda kalkojen grubu elementlerin bir üyesidir. Neredeyse tüm elementler ile kolayca bileşik oluşturabilir, büyük ölçüde reaktif bir elementtir. Güçlü bir yükseltgendir ve tüm elementler içindeki en yüksek elektronegatifliğe sahiptir (yalnızca folar daha yüksek elektronegatifliğe sahiptir).
Hidrojen ve helyum elementlerinden sonra evrende en bol bulunan elementtir. Serbest ve saf haldeki oksijen, sudan oksijen elde etmek için Güneş ışığını kullanan bazı fotosentetik canlılar olmadan Dünya üzerinde bulunamayacak derecede yüksek reaktiftir. O2 gazı havada %20.8 oranında bulunur.
Suyun kütlesinin %88’ni oksijen oluşturur. Bu sebeple canlı organizmaların kütlesinin büyük bir kısmını oluşturur. Bir organizmadaki hem organik (proteinler, yağlar ve karbonhidratlar) hem de inorganik (dış iskelet, dişler ve kemikler) neredeyse tüm ana moleküllerin yapısında bulunur. Saf haldeki oksijeni; siyanobakteriler, Algler, bitkiler üretir ve tüm kompleks yaşam biçimlerindeki canlılar hücresel solunumda kullanır.
Oksijenin başka bir formu (allotrop) Ozon (O3), biyosferin morötesi radyasyondan korunmasına yüksek irtifadaki ozon tabakası yardımcı olur, ancak yeryüzüne yakın yerlerde hava kirliliğinin yan ürünü olarak çevreyi kirletici özelliği de bulunmaktadır. Daha yüksekte alçak Dünya yörüngesi irtifasında kayda değer miktarda atomik oksijen bulunur ve uzay araçlarında erozyona neden olur.
Oksijen, sıvılaştırılmış havanın ayrımsal damıtılmasıyla, zeolitlerin basınç salınım adsorpsiyonu ile kullanılarak oksijenin havadan ayrılarak yoğunlaştırılmasıyla, suyun elektroliziyle ve diğer yollarla endüstriyel olarak üretilir. Oksijenin kullanım alanları arasında çelik, plastik ve tekstil üretimi; roket yakıtı; oksijen terapisi; ve hava taşıtlarında, denizaltılarda, insanlı uzay uçuş programlarında ve dalgıçlıkta yaşam destek üniteleridir.
Ayrıca bakın;
Dış bağlantılar;