Büyük Okyanus veya Pasifik Okyanusu; Amerika ve Asya kıtaları arasını dolduran dünyanın en büyük ve aynı zamanda en derin okyanusudur (ortalama derinliği 4000 metre). En derin noktası 11.034 metre ile Mariana Çukurudur.
Adını İspanya Krallığı adına Dünya’yı dolaşan Portekizli denizci Ferdinand Magellan vermiştir. Magellan günler süren zorlu ve fırtınalı şartlar altında Magellan Boğazından geçip bu okyanusa açıldığında, fırtınaların dinmesi ve kendisini sakin suların karşılamasından dolayı bu sulara Portekizce “sakin” anlamına gelen “Pasifico” denmiştir.
Okyanus’un en büyük kâşifi olan İngiliz kaptan Cook1768-79 yılları arasında Büyük Okyanus gezisini yönetmiş ve 1779 yılında ölene dek çizdiği haritalarla Büyük Okyanus’taki adaların çoğunun yerini doğru olarak göstermiştir.
Coğrafyası ve Özellikleri
Yeryüzündeki en büyük ve en yüksek derinliğe sahip olan büyük okyanus, çevresindeki denizler hariç yeryüzünde kapladığı 165 milyon km²’lik alanı ile Atlas Okyanusu‘nun iki katıdır. Bu büyüklük dünyadaki tüm karaların toplam yüz ölçümünden daha büyüktür.
Kendisine bağlanan denizlerle birlikte yeryüzünün üçte birinden fazla alanı kaplar. En geniş yeri olan 17.220 km ile Pamana-Mindanao adası arası olup bu uzunluk neredeyse dünya çevresinin yarısıdır. Kuzey Kutup dairesindeki Berin Boğazı’ndan, Antartikadaki Adare Burunu’na kadar olan uzaklık ise 15.450 kilometredir.
Kedisini çevreleyen denizler arasında; Berin, Ohotsk, Japon, Sarı, Doğu Çin, Güney Çin, Mercan, Tasman denizleri bulunur.
Kuzeyinde som balığı, bir çeşit yassı dip balığı olan halibut, uskumru ve sardalya gibi balıklar çıkar. Bu balıkları buralarda çıkması bölgeyi ticari balıkçılık ile öne çıkarır. Orkinos balığıda Oregon’dan Orta Amerika dolaylarına kadar olan sularda avlanır. Tropik sularında ise kabuklular, yengeç, karides, teke ve istiridye vardır.
Dünyadaki depremlerin %90’ı ve büyük depremlerin ise %80’i burada meydana gelir.
708.000.000 km³ su hacmi vardır ve 3.000-3.500 m’den derin her yerinde ısı 2ºC derecenin altındadır.
Adalar ve Okyanus Tabanı
Okyanus üzerinde irili ufaklı binlerce ada vardır. Bu adalardan bazıları olan; Japon Adaları, Filipinler, Mariana Adaları, Yeni Gine, Solomonlar, Yeni Hebridler ve Fiji Adaları ile Yeni Zelanda gibi kıta kıyılarına yakın adaların, daha önce Asya ve Avustralya kıtalarında yaşanan depremler sonucu çatlayıp kayarak ayrılan parçalar oldukları sanılmaktadır. Adaların biçiminin ayrıldıkları kıtalardaki girintilerle uyguluğu bu görüşü doğrulamaktadır. Bu nedenle Büyük Okyanus’un batısında yer alan adaların çoğuna Kıta Adaları denir. Doğusunda da benzer bir kıta kayması olduğu düşünülmektedir.
Açıklarında yer alan çok sayıda tropik adanın bazıları okyanus tabanından yükselen sıradağların dorukları, tepe noktasıdır. Bazıları da yine okyanus tabanındaki yanardağların pikürtmesi ya da mercan kümeleşmeleri sonucu oluşmuştur. Bu adalardan bazıları Hawaii, Marshall, Karolin, Cook, Tuamotu ve Markiz adalarıdır ve bazıları 5.500 metre derinlikten okyanus yüzeyine yükselir. Mercan adaları, mercan polipkeri adı veriken küçük deniz hayvanlarının iskelerlerinden oluşur ve su altı dağlarının yüzeyinde birikir.
Doğusunda hemen her yerinde deniz tabanı yaklaşık 5.500 metre derinliktedir ve bu nedenle bu bölgede ada sayısı azdır. Batısı ise büyük ölçüde engebeli olup bu bölgedeki yükseltiler adaları oluşturur. 7.500 metre geçen derinlikteki çukurlar dünya yüzeyinin en alçak yerleridir. Bunlardan biri olan Mariana Çukurunun derinliğ 11.034 metreyi bulur. Dünyanın etkin yanardağlarının beşte dördü ya okyanus içinde ya da çevresindeki karalarda bulunmaktadır.
Rüzgârlar
Yüzeyinde hava koşulları enleme göre değişir. Ekvator ve çevresindeki kuşaklar belli belirsiz rüzgar alır ve bu bölgeye durgunluk alanları denir. Bu alandan kuzeye veya güneye gidildikçe alize rüzgârlarının estiği kuşaklar başlar. Alizeler genellikle ılık ve yumuşak rüzgârlardır ancak tayfun denilen şiddetli fırtınalar da bu kuşaktan başlar.
Ekvatorun 40° kuzey ve güney enlemlerinde batı rüzgârları kuşağı başlar ve bu kuşakta, yumuşak havayı fırtınalar ve kabarmış bir deniz izler.
Akıntılar
Yüzey akıntıları ve derin su akıntılarından oluşan iki tür akıntı vardır. Alize rüzgârları yüzey sularını batıya doğru taşır ve Kuzey-Güney Ekvator akıntılarını oluşturur.
Kuzey Ekvator Akıntısının bir bölümü Filipinler’den kuzeye yönelen ve Japonya’nun doğusundan geçen Kuroşio sıcak su akıntısı ile onun bir kolu olan, kuzeye doğru çıkan Tsuşima’dır. Kalifornia Akıntısı ise, çok geniş bir akıntı olup yavaş hareket eder.
Güney Ekvator Akıntısı ise Solomon Adaları’ndan Avusturalya’nın doğusuna iner ve buradan kuzeye ayrılan kolu Peru (Humbolt) Akıntısı‘nı oluşturur. Yüzey akıntıları saatte ortalama 3-6 km hızla ilerlerken hem üzerindeki havanın ısısını hem de çevrelerindeki karaların iklimini etkiler.
Büyük Okyanus’un kuzeyinde akıntılar saat yönünde hareket eder, güneyde ise bu hareket saat yönünün tersinedir. Ekvatordan uzaklaşan sıcak akıntılar, derin su akıntıları olan Kuzey Kutbu akıntılarıyla karşılaşınca soğur. Böylece, ekvatora dönen akıntılar genellikle soğumuş olur.
Kaynak ve İleri Okuma İçin;