Felsefe kelime olarak Yunanca “Philosophia (filyasofya)” sözcüğünden ilk önce Arapçaya daha sonra da dilimize geçmiştir. “Philosophia” kelimesi “philia” yani seviyorum, peşinden koşuyorum ve “sophia” bilgi, bilgelik sözcükleri bir araya getirilerek türetilmiştir. Kelime Arapça da “bilgelik, hikmet sevgisi” anlamlarına da gelir.

İnsanlık tarihinde M.Ö 6. yüzyılda yaşamın olan Antik Yunanlı düşünür Thales ilk filozof olarak kabul edilirken felsefe terimi ise İlk Çağın ünlü Yunanlı matematikçi ve filozofu Pythagoras (Pisagor) tarafından kullanılmıştır. Pisagor bu terimi kullanmadan önce felsefe ile ilgilenen kişiler, diğerleri tarafından bilge olarak bilinmiş ve her şeyi bilen kişiler olarak görmüş, ancak kendisini bilge olmaktan çok, bilgelik dostu olarak tanımlamıştır. Pisagor’a göre bilgelik sadece Tanrılara yakışır ve insanın ömrü, tüm gerçekleri bilmesine yeterli olmadığından ona yakışan bilgiyi sevmek ve bilgiye ulaşmaya çabalamaktır.

Burada kastedilen bilgelik, var olan her şey hakkında tam, doğru ve evrensel bir bilgiyken aynı zamanda dünyaya, kendisine, diğer bir deyişle yaşama ilişkin sağlam bir kavrayışa sahip olma ve her türlü ölçüsüzlükten kaçınma tavrıdır. İkinci anlamıyla ise bilgelik; insanı kurtuluşa eriştirecek bilgi, yaşama tarzıdır. Örneğin; Newton’un keşfettiği evrensel çekim yasası, fizik bilimiyle ilgili olmasına rağmen bu bilgi evreni belirli bir plana göre, düzenli ve uyumlu olarak yaratan Tanrının bir işareti olarak yorumlandığında artık bilgelik olur. Bu durumda bilgelik, bilgiden farklı olarak çok daha geniş bir kavram halini alır.

Bilgelik (hikmet) olup biten her şeyin esasını bilmektir ancak felsefenin böyle bir iddiası yoktur. Felsefe, bir şeyi gerçek anlamda bilmek, anlamayı istemek anlamına gelir. Felsefe bilgeliğe, bilge olmaya ve kişisel bilgeliğe varmak için sarf edilen çabadır. Filozof ise her şeyi bilen değil, bilgiyi seven, doğruyu, hakikati bulmak isteyen ve hikmet arayışında olan kimsedir. Felsefe, var olanın varlığı, anlamı ve nedeni üzerine sorular soran, merak ve bilme isteğiyle sürdürülen bir düşünsel etkinliktir. İnsanın hiçbir çıkar gözetmeksizin sadece bilmek isteği ile gerçeğin peşinden koşması yani hakikati bulma arayışıdır.

Filozoflara göre felsefe tanımları

İnsanlık tarihi boyunca farklı filozoflar farklı felsefe tanımları yapmıştır. İşte bu tanımlardan bazıları;

Antik Yunan filozofu Platon (M.Ö 427-347)’a göre felsefe, “doğruya ulaşmak ve var olanı bilmek için düşüncenin yöntemli bir çalışmasıdır” buna göre felsefe insanı gerçeğe ulaştıracak olan yoldur. Filozofun bilgi edinmedeki amacı ise gerçeğin bilgisini elde etmektir.

Yine bir Antik Yunan düşünürü Aristoteles (M.Ö 384-322)‘a göre felsefe “var olan her şeyin ilk ilke ve temellerinin araştırılmasıdır”

İslam filozofu El-Kindi (801-873), “Felsefe, insanın kavrayışı ölçüsünde varlığın gerçekliğini bilmesidir.” demiştir.

Türk-İslam filozofu Farabi (870-950)’ye göre felsefe, “Var olmaları bakımından varlıkların bilinmesidir.”

İbn-i Sina (980-1037) ise insan aklının sınırları olduğunu ve bu nedenle de insanın nesnelerin hakikatini bilemeyeceğini savunmuş, felsefenin amacını “Bir insanın nesnelerin hakikatlerini kavrayabileceği kadar kavramasıdır.” şeklinde vermiştir.


İleri Okuma İçin;

Ayrıca Bakın;