Paris Antlaşması 1856
Treaty of Paris (1856) – Kaynak: Wikipedia

Paris Antlaşması (1856), Kırım Savaşı’nı Sona erdiren Osmanlı İmparatorluğu, Fransa, Birleşik Krallık, Sardunya-Piedmont ve Avusturya arasında 30 Mart 1856’da imzalanan bir barış antlaşmasıdır.

Paris Antlaşması (1856) Maddeleri

  • Rusya, Karadeniz’deki donanmasını ve deniz üslerini sınırlamayı kabul etti.
  • Tuna Nehri’nin uluslararası bir su yolu olarak kabul edilmesi ve Avrupa devletlerinin kontrolüne bırakılması.
  • Eflak ve Boğdan prensliklerinin Osmanlı İmparatorluğu’ndan özerklik kazanması ve Avrupa devletlerinin garantisi altına alınması.
  • Hristiyanların Osmanlı İmparatorluğu’ndaki haklarının korunması.
  • Paris Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu için bir zafer olarak kabul edilir. Antlaşma, Rusya’nın Karadeniz’deki gücünü sınırladı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa devletler sisteminin bir parçası olarak kabul edilmesini sağladı. Antlaşma ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nda reformların yapılmasını da öngördü.

Paris Antlaşması’nın özellikleri ve sonuçları şunlardır:

  • Savaşın Sonlandırılması: Kırım Savaşı’nın sona erdirilmesi amaçlanmıştır. Bu savaş, Osmanlı İmparatorluğu’nun yanı sıra İngiltere, Fransa ve Sardinya Krallığı gibi devletlerle Rus İmparatorluğu arasında gerçekleşmişti.
  • Önemli Madde: Antlaşmanın en önemli maddelerinden biri, Karadeniz’de savaş ve savaş gemilerinin bulunmasını yasaklayan bir hükümdü. Bu, Karadeniz’i nüfuz bölgeleri için stratejik bir deniz haline getiren önemli bir kısıtlamaydı.
  • Osmanlı Topraklarının Korunması: Antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğü ve egemenliği korunmuş oldu. Rusya, Osmanlı topraklarına karşı toprak taleplerinden vazgeçmek zorunda kaldı.
  • Savaş Tazminatı ve İşgal: Antlaşma ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu, savaş tazminatı ödemek ve bazı toprakları kaybetmek zorunda kaldı. Ayrıca, savaş sırasında İngiltere ve Fransa tarafından işgal edilen bazı Osmanlı toprakları geri verildi.

Paris Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflayan durumunu ve Avrupalı güçlerin bölgedeki nüfuzunu yansıtan bir dönüm noktasıydı. Bu antlaşma, Osmanlı Devleti’nin reform ve modernleşme süreçlerini hızlandırmak için çaba sarf ettiği Tanzimat döneminin de başlangıcını işaret eder.


Konu hakkında daha fazla bilgi için;