Âyan Meclisi ya da Meclis-i Âyan Osmanlı Devleti’nin Meşrutiyet sistemi içinde bir Senato veya bir Üst Kamara benzeri bir kurum olup, Meclis-i Mebusan (seçilmiş milletvekilleri) ile birlikte Meclis-i Umumî’yi (Genel Meclis) meydana getiren ve 23 Aralık 1876 tarihli Kanûn-ı Esâsî’ye (Anayasa) göre kurulmuş yasama organıdır.
Âyan (toplumun önde gelenleri) Meclisi üyelerini Padişah seçerdi ve sayıları mebusların (Milletvekili) üçte birini geçmezdi. Âyanın başkan ve üyeleri güvenilir, itibarlı ve 40 yaşını geçmiş kimseler olurdu. Ayrıca Kanunu Esasinin 62. maddesine göre, nazır (bakan), vali, ordu kumandanı, kazasker, elçi, patrik, hahambaşı, kara ve deniz ferikleri, gereken şartlara sahip iseler âyan üyesi olabilirlerdi.
Bu heyet, 1908 Kanunu Esasi değişikliği ile her yıl kasım ayı başında toplanmaya, padişah iradesiyle açılmaya ve dört ay süren çalışmasından sonra aynı şekilde kapanmaya başladı. Âyan meclisinin açılması, Mebusan meclisinden sonra olurdu. Olağanüstü hallerde ya padişahın isteği veya mebusların çoğunun yazılı müracaatı ile Meclis-i Umûmî daha erken açılarak toplantı süresini uzatabilirdi.
Nazırlar ile birlikte her iki heyetin üyeleri toplanır ve padişahın bir önceki yıl içinde yapılan ve bir sonraki yıl içinde yapılacak olan işler hakkındaki nutku okunurdu. Âyan üyeleri aynı gün başkanlarının yanında, padişaha, vatana, Kanunu Esasi hükümlerine ve vazifelerine sadık kalacaklarına dair ant içerlerdi.
Mebusan heyetinin kabul ettiği kanun ve bütçe tasarıları âyan heyetine gelir ve burada dinî, ahlâkî, iktisadî, sosyal, askerî v.b. açılardan incelenir, gerekiyorsa değiştirilir veya düzeltilmesi için Mebusan heyetine geri giderdi. Âyan heyetinin kanun yapmak veya değiştirmek hakları da vardı.
Meclis- i Âyan II. Abdülhamit’in Dolmabahçe Sarayı’nda Meclis-i Umûmî’yi açtığı sırada işe başladı (19 Mart 1877 pazartesi günü). Server Paşa başkanlığında 27 üyesi vardı. II. Abdülhamit Meclis-i Mebusan’ı dağıtınca (13 Şubat 1878) çalışmaları durdu, fakat üyeler devletten maaş aldılar, kendilerine itibar edilmeye devam etti.
Bu heyet, II. Meşrutiyet’in ilanıyla yeniden görev aldı (17 Aralık 1908) ve kadrosu zaman zaman değişti. Bu görev de ancak Mütareke devrine ve İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesine kadar devam etti (16 Mart 1920). Bu sırada Meclis-i Mebusan dağılmıştı, Padişah tarafından atanan hükûmet de kendi kendini lağvedince âyan heyeti varlığını koruyamadı (4 Kasım 1922). Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulunca tamamen hükümsüz oldu.