Likidite, bir varlığın veya finansal enstrümanın kolaylıkla nakde çevrilebilme ve piyasada alıcı veya satıcı bulabilme yeteneğini ifade eder. Likidite, bir varlığın hızlı bir şekilde nakde dönüştürülebilme kabiliyeti olarak da düşünülebilir.

Bir varlık ne kadar likitse, o kadar hızlı ve kolaylıkla alıcı veya satıcı bulabilir. Likidite, alıcı ve satıcı arasında bir işlem gerçekleşmesini sağlamak için yeterli talep ve arzın olduğu durumu ifade eder. Eğer bir varlık likit değilse, bu durumda alıcı veya satıcı bulmak daha zor olabilir ve işlem gerçekleştirme süresi uzayabilir.

Likidite, finansal piyasalarda önemli bir faktördür. Yüksek likidite, piyasaların düzenli ve etkin bir şekilde işlem görmesini sağlar. Likidite, yatırımcıların varlıklarını kolayca alıp satabilmesini ve piyasa fiyatlarına hızlı bir şekilde erişebilmesini sağlar.

Finansal piyasalarda yüksek likidite, birçok avantaj sağlar:

  1. Kolay Alım-Satım: Likit varlıklar, yatırımcıların istedikleri zaman alım veya satım yapmasına olanak tanır. Bu, yatırımcıların pozisyonlarını hızlı bir şekilde değiştirebilmesini ve fırsatlardan yararlanabilmesini sağlar.
  2. Daha İyi Fiyat Oluşumu: Yüksek likidite, piyasalarda daha fazla alıcı ve satıcının bulunmasını sağlar. Bu da daha iyi fiyat oluşumuna ve daha adil piyasa koşullarına yol açabilir.
  3. Düşük İşlem Maliyetleri: Likit piyasalarda işlem maliyetleri genellikle daha düşüktür. Çünkü yatırımcılar daha düşük alım-satım spreadleriyle işlem yapabilir ve daha az likidite riskiyle karşılaşır.
  4. Risk Yönetimi: Likidite, yatırımcıların risklerini yönetmelerine yardımcı olur. Pozisyonlarını hızlı bir şekilde kapatma veya koruma amaçlı alım-satım yapma imkanı sunar.
  5. İşlem Hızı: Yüksek likidite, işlemlerin hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Bu da yatırımcıların anlık fiyat değişimlerinden yararlanabilmesini ve hızlı kararlar alabilmesini sağlar.

Piyasalarda likidite düşükse, alım-satım işlemleri daha zor ve maliyetli olabilir. Ayrıca, fiyat hareketlerinin daha volatil ve ani olması da mümkündür. Bu nedenle, likidite düzeyi, bir varlığın veya piyasanın sağlamlığı ve etkinliği açısından önemlidir.

Likidite Nasıl Hesaplanır?

Likiditeyi hesaplamanın farklı yöntemleri bulunsa da, temel olarak en sık kullanılan bazı likidite oranları şunlardır:

  1. Hızlı Oran (Acid Test Ratio): Bu oran, şirketin sadece en likit varlıkları (nakit, nakit benzeri varlıklar, kısa vadeli yatırımlar) kullanarak kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğini ölçer. Formülü aşağıdaki gibidir:

    Hızlı Oran = (Nakit + Nakit Benzeri Varlıklar + Kısa Vadeli Yatırımlar) / Kısa Vadeli Borçlar

    Bu oran ne kadar yüksekse, şirketin kısa vadeli borçlarını ödeme konusunda o kadar fazla esnekliğe sahip olduğu söylenebilir.

  2. Cari Oran (Current Ratio): Bu oran, şirketin kısa vadeli varlıklarının (nakit, alacaklar, stoklar gibi) kısa vadeli borçlarına olan oranını gösterir. Formülü aşağıdaki gibidir:

    Cari Oran = Kısa Vadeli Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar

    Bu oranın 1’den büyük olması, şirketin kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğini gösterir. Ancak çok yüksek bir cari oran da likiditenin tam anlamıyla optimize edilmediğini gösterebilir.

  3. Stok Devir Hızı (Inventory Turnover Ratio): Bu oran, bir şirketin stoklarını ne kadar hızlı sattığını gösterir. Formülü aşağıdaki gibidir:

    Stok Devir Hızı = Satışlar / Ortalama Stok Değeri

    Bu oran ne kadar yüksekse, stokların daha hızlı döndüğü ve likiditenin daha yüksek olduğu anlamına gelir.

  4. Alacak Devir Hızı (Accounts Receivable Turnover Ratio): Bu oran, bir şirketin alacaklarını ne kadar hızlı tahsil ettiğini gösterir. Formülü aşağıdaki gibidir:

    Alacak Devir Hızı = Net Kredi Satışları / Ortalama Alacaklar Değeri

    Bu oran ne kadar yüksekse, alacakların daha hızlı tahsil edildiği ve likiditenin daha yüksek olduğu söylenebilir.

Bu oranlar, şirketlerin finansal sağlıklarını ve likidite durumlarını değerlendirmek için kullanılır. Ancak her oranın anlamını ve hesaplanışını doğru bir şekilde anlamak önemlidir. Şirket analizi yaparken bu oranları diğer finansal verilerle birlikte değerlendirmek genellikle daha sağlıklı sonuçlar elde etmenizi sağlar.