Felsefe yazımızda filozofların var olan her şeyle ilgili tam ve eksiksiz bilgilere sahip olmaktan çok, sürekli gerçeği arama yolunda olan kişiler olarak tanımlamıştık. Bu tanıma uygun olarak ünlün Alman filozof ve psikiyatrist Karl Jasper (1883-1969) filizof için “bilgeliğin peşinde koşan” ifadesini kullanmıştır.
Bilgiyi seven, bilgelik arayışına muhtaç olduğunu hisseden filozof da diğer herkes gibi yer, içer gezer. Filozofu diğer insanlardan farklılaştıran onun kendi kendine soru soran ve sorularına cevap arayan kişi olmasıdır. O, tüm hayatı boyunca görüp duyduğu her şey hakkında sorgulama yapan ve onlardaki problemleri gören birisidir. Düşüncelerini mantıksal bir tutarlılıkla ortaya koyup, sistemli olarak sunar. Hayatı, hayatın anlamını ve anlamsızlığını, doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü ve bunların temelini bilmeye çalışır. Düşünceleriyle evrensel bir bilince sahip, oralı ya da buralı değil dünya vatandaşıdır.
Filozof tüm insanlığın sorunlarını kendine problem edinerek, bilim, sanat, siyaset gibi her alanda düşünerek ortaya yeni, özgün fikirler atar. Tarih boyunca filozofların getirdiği düşünce zenginliği sayesinde insanlar etrafta olup bitenleri fark etmeye, sorgulamaya başladılar. Filozof “ben bilirim” iddiasında değildir, neyi bilip neyi bilmediğinin farkındadır. Kendi ön yargıları ve bilgisizlikleriyle yüzleşir, kibre kapılmaz. Doğruların onu araştıran herkese açık olduğu anlayışıyla gerçeğe ulaşma isteğini taşır ve soruşturma azmini sürdürür.
Ayrıca bakın;
Kaynak ve ileri okuma:
- Meb AOK başkanlığı Felsefe 1