Bakteriler çekirdek zarı ve hiçbir organeli olmayan prokaryotik hücre yapısına sahip tek hücreli canlılardır. Bakterileri çıplak gözle baktığımızda göremeyiz sadece mikroskop altında görebiliriz. Hemen hemen tüm doğal ortamlarda bulunan bakterilerin sayıları milyarları bulabilir; bir gram bahçe toprağında milyarlarca, bir damla tükürükte ise milyonlarca bakteri vardır.

Bakteriler ilk kez 1680 yılında Hollandalı bir kumaş tüccarı olan Atonie van Leeuvvenhoek tarafından gözlemlenmiştir. Leeuvvenhoek’un en büyük merakı, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olan nesneleri kendi yaptığı mercekler ile incelemekti. Kendi yaptığı ve bazıları bir topluiğne başı büyüklüğünde olan bu küçük, ancak güçlü mercekler nesneleri 200 kez büyütebiliyordu. Bu merceklerle önce durgun sudaki küçük canlıları, ardından da daha küçük olan bakterileri görmeyi başardı ve daha sonra kendi tükürüğündeki bakterileri de gözlemledi ve şekillerini çizdi. Böylelikle insanlık tarafından o güne kadar keşfedilmemiş, çıplak gözle görülmeyen bir canlılar alemini keşfetti.

Leeuvvenhoek bakterilerin çizimlerini İngiltere’deki Kraliyet Derneğine gönderdi ancak bilim insanlarının bu keşiften yararlanması için 100 yıl geçmesi gerekti. 18. yüzyılda bazı bilim insanları bu canlıların hastalıkların etkeni olabileceğini öne sürdü ancak birçoğu bunların çürümeye değil sonucu olduğuna inanıyordu. Sonunda 1860 yılında bir Fransız mikrobiyoloji bilgini Louis Pasteur, bakterilerin bir çürüme ürünü değil, ikiye bölünerek çoğalan canlılar olduğunu kanıtladı. Bundan da kısa bir süre sonra Alman bilgin Robert Koch da laboratuvarındaki bir besi yerinde bakterilerin üremesini sağladı. Bakterilerin hastalık yapıcı etkisi kabul edildikten sonra vücudun zararlı bakterilere karşı savaşabilmesi için aşı ve serum gibi koruyucu yöntemler bulundu. Günümüzde vücudun iç dokularına yerleşmiş olan bakterileri öldürmek için penisilin, streptomisin gibi antibiyotikler ve deri üzerinde açık yaralardaki bakterileri öldürmek için de antiseptikler kullanılır.

Mikroskobun geliştirilmesinden evvel yeryüzündeki bütün canlılar bitkiler ve hayvanlar alemi olarak iki büyük gruba ayrılırdı. Zamanla bu grupların her ikisiyle de ortak özellikleri olmayan bakteriler gibi yeni canlıların varlığı anlaşılınca, bütün mikroorganizmalar ayrı bir canlı sınıfı olarak kabul edildi. Daha sonra hücrenin iç yapısını incelemeye imkân sağlayan çok daha güçlü mikroskopların da geliştirilmesiyle birlikte tek hücreli canlıların da tek tip olmadığı anlaşıldı ve yeni bir sınıflandırma daha yapıldı.

Yeni yapılan sınıflandırmaya göre bakteriler, bütün çok-hücreli hayvanların, bitkilerin ve mantarların yanı sıra hayvanlara bunlara benzeyen tekhücrelilerin toplandığı ökaryot üstaleminden ayrı bir prokartor üst aleminin üyeleri sayılır. Ökaryot hücrelere göre çok daha basit olan prokaryotik bir hücrede, ökaryotlardaki gibi zarla çevrelenbir gerçek bir çekirdek ve organel adı verilen özelleşmiş hücreler yoktur. Çok basit yapıda olan bakteriler bazı bilim insanlarına göre yaşamın başlangıcında yeryüzünde beliren ilk canlılardır.

Bakterilerin Özellikleri

Bakteriler son derece küçük canlılardır. Öyle ki 10 bin tane bakteriyi yan yana dizerseniz uzunlukları yaklaşık olarak 2,5 cm ye ulaşır ancak bu uzunluğa ulaşsa bile genellikle renksiz olmaları sebebiyle yine de çıplak gözle görülemeyebilir. Renksiz olmaları sebebiyle bu canlıları mikroskopta inceleyebilmek için ortama özel boyalar katarak renklendirilirler.

Mikroskop altında genellikle küre, çomak ya da spiral şeklinde görünürler. Küresel olanlara kok ya da koküs, çomak ya da silindir biçiminde olanlara basil, tirbuşonu andıranlara ise spiril denir. Bazı bakterilerde kamçı denen ince kıllar bulunur ve canlı bu kılları bir kamçı gibi sağa sola sallayarak istediği yöne doğru hareket eder. Spiril olanlar ise tıpkı bir tirbuşon gibi döne döne ilerler.

Bakteriler ikiye bölünerek ve çok hızlıca çoğalır. Eğer ortam şartları ve besin durumu uygunsa bir tek bakteriler 15 saat içinde 1 milyon bakteri üreyebilir. Ancak bu bölünme hızı hep aynı oranda devam etmez; zamanla ortamdaki besin bu kadar büyük bir koloniye yetmemeye başlar ve bölünme sırasında açığa çıkan asitler üremeyi durdurur.

Yararlı ve Zararlı Bakteriler

Yeryüzünde bakterilerin bulunmağı bir bir tek yer neredeyse yoktur. Bu canlılar ayağımızın bastığı topraktan okyanusların derinliklerine ve soluduğumuz havaya kadar her ortamda yaşayabilir. Açıkta bırakılan yiyeceklerin çabuk bozulmasının genelde sebebidirler. İnsan ve hayvan hastalıklarının büyük bölümü ve bazı bitki hastalıklarının sebebi yine bakterilerdir. Buna karşılık bazıları, ölmüş bitki ve hayvanların çürümesini sağlayarak, ölü dokuları parçalayarak canlıların yapısındaki temel maddelerin ayrışmasına yardımcı olur. Ayrışan bu maddeler de yeniden toprağa, havaya ya da suya karışarak diğer canlıların beslenmesinde rol oynar. Yani diğer bir deyişle canlı döngüsünde büyük öneme sahiptirler.

  • Hayvan postlarının tabaklanarak ayakkabı ya da buna benzer deri eşyaların yapımında, derilerdeki kılların gevşemesini ve kolayca temizlenmesini bakteriler sağlar. Keten dokumaların yapımında keten liflerini saran yapışkan maddeyi çözerek lifleri ayırmak için bu lifler suya bastırılır ve bakterilerin yardımıyla üstündeki yapışkan sıvıdan temizlenir. Hoş kokulu ve lezzetli peynirler, yoğurtlar yine bu özelliklerini bakterilere borçludur.
  • Genetik mühendisleri bakterileri özel işlemlerden geçirip değişime uğratarak çeşitli aşıların, ilaçların, hormonların ve başka kimyasal maddelerin yapımında kullanırlar.
  • Soluduğumuz havanın 4/5’ini oluşturan azot gazını nitrata dönüştürerek bitkilerin kullanabileceği duruma bakteriler getirir.
  • Bakteriler, hasta bir insana dokunmakla, aynı havayı solumakla ya da bakterilerin üremiş olduğu yiyecek ve içeceklerin tüketilmesiyle sağlıklı insanlara bulaşabilir. Tifo, kolera, verem, zatürre ve cüzzam bak bu tür bakterilerden kaynaklanan hastalıklardan bazılarıdır. Ayrıca açık yaralardan vücuda giren bazı bakteriler kangrene yol açabilir.
  • Bazı bakterilerin vücudumuzda bulunması sağlığımız açısından zorunludur. Kalınbağırsakta yaşayan yararlı bakteriler besinlerin sindirilmesine yardımcı olarak besinlerin bağırsaklar tarafından emilmesini sağlar.

Ayrıca bakın;

Kaynak;