Bağlaçlar; tek başına bir anlam ifade etmeyen ancak cümle içerisinde şekil ve anlam yönüyle bağıntılı cümleleri, aynı görevde kullanılan kelime ve kelime gruplarını birbirine bağlayan, bağlandıkları sözcükler arasında anlam ilişkileri kurabilen sözcüklerdir.

Bazı kaynaklarda Türkçede bağlaçların bulunmadığını ancak daha sonraki yıllarda yabancı dillerden bu sözcüklerin dile dâhil olduğunu belirtir ancak eski metinler incelendiğinde bağlaç ihtiyacının başka şekillerde karşılandığı ve zamanla bugün kullanılan bağlaçların aşamalı bir şekilde dildeki yerini aldığı görülebilir.

Genellikle en sık kullanılan bağlaçlar; : ya, ya da, yahut, veyahut, de, bile, dahi, ki, ile, yalnız, ancak, ama, fakat, lakin, ne var ki, kaldı ki, bile, hele gibi sözcüklerdir.

Özelliklerine Göre Bağlaçlar

Yalın bağlaçlar

Yalın bağlaçlar, herhangi bir ek almamış ya da bir kelimeyle birleşmemiş olan basit sözcüklerdir. Kök halindeki ama, ile, de, ve, hem, yani gibi sözcükler bu bağlaçlara örnektir.

“Ve” Bağlacı

Ve bağlacı en çok kullanan bağlaçtır ve Arapça kökenlidir. Cümle içerisindeki aynı görev ve türdeki sözcükleri bağlama görevindeki sıralama bağlaçlarındandır.

  • Fizik ve matematik derslerinden kalmışım.
  • İstanbul ve Ankara bu bakımdan ön plana çıkan şehirlerimiz.
  • İşten geldi ve yemeğini yedi.

“İle” Bağlacı

Birbirine yakın ve eş anlamlı sözcükleri birbirine bağlayan sıralama bağlacıdır. Cümle içinde ve bağlacı ile eşdeğerdir.

  • Yaşam ile ölüm arasında ince bir çizgi vardır.
  • Matematikle fizik dersini bir türlü anlayamadım.

UYARI!

‘İle’ sözcüğü cümlede hem edat hem de bağlaç görevinde kullanılabilmektedir; ‘ile’ sözcüğünün yerine ‘ve’ bağlacı getirildiğinde anlam bozuluyorsa edat, anlam bozulmuyorsa bağlaçtır.

Örnek

  • Bilgisayarla telefon çağımızın en sık kullanılan araçlarından. ( Bilgisayar ve telefon = bağlaç)
  • Robot ile kaynatamadığımız parçaları elde kaynatıyoruz. ( Robot ve kaynatamadığımız = edat)

“De – Da” Bağlacı

Kullanıldığı yerde kendisinden önceki sözcüğün anlamını güçlendirir. Bağlaç olan ‘de’ sözcüklerden ayrı bir şekilde yazıldığı için hiçbir zaman ‘te-ta’ şeklinde kullanılmaz.

  • İstanbul’a giden otobüste ben de vardım.
  • Sonunda matematik sınavından da geçtik.
  • Sağlık Bakanlığı da konuyla ilgili açıklama yaptı.

UYARI!

‘De’ bağlacı ismin bulunma hâl eki olan ‘de-da’ ekleriyle karıştırılmamalıdır. ‘De’ bağlacı her zaman kendisinden önceki sözcükten ayrı yazılır ve cümleden çıkartıldığında anlamda bozulma olmaz. Ancak bulunma hâl eki olan ‘de-da’ kendisinden önceki sözcüğe bitişik yazılır ve cümleden çıkartıldığında anlam çozulur.

Örnek

  • Ali de sizinle gelmek istiyor. (Ali sizinle gelmek istiyor.)
  • Ders notlarının Ali’de olması gerek. (Ders notlarının ali olması gerek.)

“Ki” Bağlacı

Kendisinden önceki sözcükten ayrı yazılan ‘ki’ bağlacı cümledeki farklı öğeleri birbirine bağlar, iki cümle arasında neden-sonuç anlamı kurar.

  • Unutma ki sizin için gece gündüz çalışıyor.
  • Çok çalışmalısın ki istediklerini elde edebilesin.
  • Çaba göstermiyorsun ki öğrenesin.

UYARI!

Türkçede ‘ki’ sözcüğü cümlede üç farklı görevde kullanılabildiğinden (Sıfat, ilgi zamiri, bağlaç) bunları birbirleriyle karıştırmamalıyız. Bu kullanımlardan sadece bağlaç olan ‘ki’ kendisinden önceki sözcükten ayrı yazılmaktadır.

  • Öyle bir geçer zaman ki! (Bağlaç)
  • Şuradaki çocuklara biraz yardım edin. (sıfat)
  • Belimdeki ağrı dün akşam biraz kesildi. (ilgi zamiri)

Bileşik bağlaçlar

Bileşik bağlaçlar; oysa, yoksa, sanki, öyleyse, kim bilir gibi sözcükler olup iki ayrı kelimenin birleşmesinden oluşur. Bileşik bağlaçları oluşturan kelimeler her zaman bağlaç türünden olmayabilir; kim bilir bağlacındaki ‘kim’ zamir, ‘bilir’ ise çekimli fiildir. Sanki bağlacı ise ‘san (san-mak) fiil kökü ile ‘ki’ bağlacının birleştirilmesiyle oluşmuştur.

“Oysa – Oysaki” Bağlaçları

Cümleler arasında karşıtlık ilgisi kuran bağlaçlardandır.

  • Ali bizi evde bulamamış oysa tüm gün evdeydik.
  • Yalnızlıktan hoşlanıyordu oysaki geniş bir çevresi var

Öbekleşmiş bağlaçlar

Ayrı ayrı kelimelerin bir arada kullanılmasıyla ortaya çıkan bağlaçlardır. Bazen ya da, hem de gibi iki bağlacın yan yana kullanılmasıyla da oluşabilir. Bazen ki bağlacıyla birlikte bir bağlaç öbeği oluşturulduğu da olur; değil mi ki, nerede kaldı ki gibi. Başka bir deyişle, sözün kısası, bir bakıma gibi tamlamalar da bağlaç işlevi görürler. Gel gelelim, ne bileyim, zorla değil ya gibi kısa cümleler de kalıplaşarak bağlaç niteliği kazanabilir. Öbekleşmiş bağlaçlardan yenilemeli bağlaçlar çok yaygın olarak kullanılır.

  • İster sev ister sevme.
  • Ne istediğin belli ne istemediğin.
  • Ya bugün gel ya hiç gelme.
  • Ya o hülyalı gözler?
  • Ya istediğin gibi olmazsa

“Ya…. ya” Bağlacı

Bu bağlaç iki cümlenin karşılaştırılması ve iki cümledeki yargılardan birini seçme anlamı katar.

  • Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin.
  • Ya zengin olursan ya fakir.
  • Ya dersten kalıyor ya devamsızlıktan.

Türemiş bağlaçlar

Türemiş bağlaçlar, isim ya da fiil soylu kelimelerden türetilmiş bağlaçlardır: anlaşılan, gerçekten, kısacası, mesela, örneğin, üstelik gibi.

Kullanılışlarına göre bağlaçlar

Denkleştirme (eş değerlik) bağlaçları

İki kelime, kelime grubu ya da cümlenin arasına girerek birbirinin yerini tutabilecek; iki unsuru birbiriyle denkleştirme, karşılaştırma ilgisiyle bağlayan; veya, veyahut, yahutya edatlarıdır; kavun veya karpuz, masa veya sıra, seni gören ya deli diyecek ya gülüp geçecek gibi.

Karşılaştırma bağlaçları

Birbirleriyle karşılaştırılan grup veya unsurları, mukayese ilgisiyle bağlayan ama, da(de), gerek, ha, hem, ister, ne gibi bağlaçlardır.

  • Ama haklı ama haksız herkese itiraz eder.
  • Eyere de yaraşır semere de.
  • İster fakir ister zengin olsun.

Bu edatlar, karşılaştırılan unsurlardan biri, hepsi veya hiçbiri ifadesiyle üç farklı işlev üslenir.

  • Ya akıl ve ya para. Ya paranı ya canını. (birini)
  • Hem kel hem fodul. (hepsi)
  • Ne kızı veriyor ne dünürü küstürüyor. (hiçbiri)

Sıralama bağlaçları

İki kelimenin arasına girerek arka arkaya gelen sözcükleri bağlamaya yarayan dahi, ile, ilâ, ve bağlaçlarıdır; Karagöz ile Hacivat, Suç ve Ceza gibi.

Başa gelen bağlaçlar

Cümleler arasında türlü anlam ilgileri kurarak onları birbirine bağlayan bağlaçlardır; âdeta, ama, ancak, bari, belki, binaenaleyh, çünkü, eğer, fakat, gerçi, güya, hakeza, hâlbuki, hatta, hazır, hele, illâ, illâ ki, kaldı ki gibi.

Örnek

  • Eskiden daha çok okuyordu. Daha sekiz yaşındayken tarih kitapları okumaya başlamıştım.
  • Mustafa’nın kaza yaptığını biliyorum. Fakat bunu sana kim haber verdi?
  • Beni yeni evine davet etmedi. Hâlbuki ben hediyesini bile almıştım.

Sona gelen bağlaçlar

Bile, da (de), dahi, değil, ise, ki, ya gibi bağlaçlardır. Getirildiği kelimeyi sonraki unsurlara bağlar.

Bu edatların pek çoğunda kuvvetlendirme ifadesi vardır:

  • Baksan a! Ben de özledim.
  • Sağır Sultan bile duydu.
  • Bu da geçer yahu!
  • Hele bir nefes alayım da.
  • Adam sen de.
  • Böyle de yatılmaz ki.
  • Onlar şehirliydi biz ise köylüydük. (İse edatı, şart kipi ekiyle karıştırılmamalıdır.)
  • Yorgun değilsin ya.
  • Ev kira değil ya varsın küçük olsun.

Ayrıca bakınız;