aba (1)is.
- Yünden, dövülme veya bastırılma suretiyle yapılan kalın ve kaba kumaş.
- Bu kumaştan yapılan yakasız, uzun üstlük.
- Aba da bir kebe de bir giyene / Güzel de bir çirkin de bir sevene Türkü.
- sf. Bu kumaştan yapılmış olan.
- Eskiden dervişlerin giydikleri abadan yapılmış önü açık ve geniş kollu hırka
Aba altından değnek göstermek: Yumuşak başlı ve sakin göründüğü hâlde, gizliden gizliye karşıdakini korkutmak.
Aba bulamaz etine atlas yamar götüne: Esasen fakir ve yoksul olduğu halde, bu durumuna bakmadan lüks içindeymiş gibi yaşamaya çalışır.
Aba gibi: Kalın ve kaba.
Abası kırk yamalı: Çok yoksul
Abayı sermek: Bir yerde gereğinden fazla kalmak.
Abayı yakmak: Aşık olmak, çok sevmek, tutulmak.
Aba (2) is. çoc.
- Abla, büyük kız kardeş.
- Anne.
Abacı is.
- Aba yapan abadan yapılmış giyecek, terlik, heybe ve benzeri şeyler satan veya diken kimse.
- mec. Beleşçi, bedavacı.
Abacı kebeci; (ya) sen neci: İlgililerin bu işle uğraşmaları normaldir. Sana ne oluyor?
Abacılık is. Aba yapma mesleği